NESAİ SÜNEN-İ KÜBRA

Bablar    Konular    Numaralar

KİTABU’L-İSTİSKA

<< 727 >>

هل يسأل الإمام رفع المطر إذا خاف ضرره

15- Devlet Başkanı, Yağan Yağmurun Zarar Vermesinden Korktuğunda Yağmurun Kaldırılmasını isteyebilir mi?

 

أخبرنا علي بن حجر قال نا إسماعيل قال نا حميد عن أنس قال قحط المطر عاما فقام بعض المسلمين إلى النبي صلى الله عليه وسلم في يوم جمعة فقال يا رسول الله قحط المطر وأجدبت الأرض وهلك المال قال فرفع يديه وما نرى في السماء سحابة فمد يديه حتى رأيت بياض إبطيه يستسقي الله فما صلينا الجمعة حتى أهم الشاب القريب الدار الرجوع إلى أهله قال فدامت جمعة فلما كانت الجمعة التي تليها قالوا يا رسول الله تهدمت البيوت واحتبس الركبان قال فتبسم لسرعة ملالة بن آدم وقال بيده اللهم حوالينا ولا علينا فتكشطت عن المدينة

 

[-: 1851 :-] Enes anlatıyor: Bir sene kuraklık olmuştu. Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) Cuma günü (minberde hutbe okurken) Müslümanlardan biri kalkarak:

 

"Ey Allah'ın Resulü! Mallarımız helak oldu, yeryüzü (susuzluktan) kurudu, mallarımız telef oldu" dedi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ellerine kaldırdı. Gök yüzünde hiçbir bulut yoktu. Ellerini uzattı, o kadar ki Allah'tan yağmur isterken koltuk altlarının beyazlığını gördüm. Henüz cuma namazını kılmıştık ki evleri yakın olan gençlere, (yağmurdan ıslanmak endişesiyle) evine dönmek gayreti geldi. Bir sonraki cumaya kadar yağmur devam etti.

 

Ertesi cuma olunca ashabdan biri şöyle dedi: "Ey Allah'ın Rasulü! Evler yıkıldı, yolcular yoldan alıkondu. (Halimiz perişan, bize dua et)". insan oğlunun çabuk usanmasından ötürü Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) tebessüm etti ve eliyle (işaret ederek):

 

"Allahım! etrafımıza ver, üzerimize değil" buyurdu. Bunun üzerine Medine şehri üzerinden yağmur sıyrılıp gitti.

 

Mücteba: 3/165 ; Tuhfe: 263.

 

Diğer tahric: Buhari el-Edebu'l-Müfred 612; Reful-yedeyn fi's-salat (s. 93); Ahmed b. Hanbel 12019; İbn Hibban 2859.

 

1818 ve 1835 numaralı hadislerin tahricine bakınız.

 

 

أخبرني محمود بن خالد قال نا الوليد قال نا أبو عمرو عن إسحاق بن عبد الله عن أنس بن مالك قال أصاب الناس سنة على عهد رسول الله صلى الله عليه وسلم فبينا رسول الله صلى الله عليه وسلم يخطب على المنبر يوم الجمعة فقام أعرابي فقال يا رسول الله هلك المال وجاع العيال فادع الله لنا فرفع رسول الله صلى الله عليه وسلم يديه وما نرى في السماء قزعة والذي نفسي بيده ما وضعهما حتى ثار سحاب أمثال الجبال ثم لم ينزل عن منبره حتى رأيت المطر يتحادر على لحيته فمطرنا يومنا ذلك ومن الغد والذي يليه حتى الجمعة الأخرى فقام ذلك الأعرابي أو قال غيره قال يا رسول الله صلى الله عليه وسلم تهدم البناء وغرق المال فادع الله لنا فرفع رسول الله صلى الله عليه وسلم يديه قال اللهم حوالينا ولا علينا فما يشير بيده إلى ناحية من السحاب إلا انفرجت حتى صارت المدينة مثل الجوة وسال الوادي ولم يجيء أحد من ناحية إلا حدث يعني بالجود

 

[-: 1852 :-] Enes b. Malik anlatıyor: Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında bir sene kuraklık olmuştu. Cuma günü minberde hutbe okurken bir bedevi ayağa kalkarak: "Ey Allah'ın Resulü! Mallarımız helak oldu, çoluk çocuk aç kaldılar. Allah'a dua et de yağmur yağdırsın" dedi. Bunun üzerine Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ellerine kaldırıp dua etti. Gök yüzünde hiçbir bulut yoktu. Canım elinde olan Allah'a yemin ederim ki daha Resulullah (sallallahu aleyhi ve sellem) ellerini indirmeden dağlar gibi bulutlar ortaya çıkıverdi. Minberden inmeden sakalından yağmur damlalarının aktığını gördüm. O gün, ertesi gün ve sonraki Cumaya kadar yağmur yağmaya devam etti.

 

Ertesi Cuma aynı bedevi -veya bir başkası- tekrar ayağa kalkarak: "Ey Allah'ın Resulü! Evler yıkıldı, mallarımız sular altında kaldı; bizim için Allah'a dua et de yağmur kesilsin" dedi. Nebi (sallallahu aleyhi ve sellem) ellerini kaldırarak şöyle dua etti:

 

"Allahımf Üzerimize değil etrafımıza (yağdır)." Eliyle ne tarafı işaret ediyorsa o tarafın bulutları açılıyordu. Öyle ki Medine bir torba gibi ortada kaldı. Yağmur çevreye yağdı, vadiler sellerle dolup taştı. Etraftan gelenler bol ve bereketli yağmur haberlerini anlattılar.

 

Hadis 1818 ve 1835 te geçti. - Mücteba:3/166;Tuhfe:174.

 

Diğer tahric: Buhar! 933,1018,1033; Müslim 897/9.